Bademcikler ve Adenoid (Geniz Eti)
Bademcikler (tonsil) ve geniz eti (adenoid), vücudun bağışıklık sisteminde rol oynayan enfoid dokulardır. Tonsiller yutak girişinde, dil kökünün iki yanında, adenoid ise yutağın üst kısmında yani burun boşluğunun arka tarafındadır. İnsan vicudunda normalde var olan tonsiller ve adenoid hem infeksiyonlara (iltihaplanma) hem de büyüküklerine bağlı olarak bazı sorunlara yol açabilirler.
Tonsil ve adenoid normal lenfoid dokunun bir parçasıdır ve vücudun savunma hücrelerinin yapımında rol alırlar. Yeni doğanda anneden geçen bağışıklık nedeniyle aktiviteleri az ve hacimleri küçüktür. 4-5 yaşlarında daha sık olmak üzere geçirilen enfeksiyonlara bağlı olarak büyürken ileri yaşlarda küçülme eğilimi gösterirler. Tonsiller ve adenoidin bağışıklık sistemindeki rolleri belirli bir yaştan sonra önemini kaybeder. Bademcik ve geniz eti alınan kişilerde bağışıklık sisteminde hiçbir fonksiyon bozukluğu olmaz.
Bademcik ve Geniz Eti Ameliyatı Nasıl Yapılır:
Bademcik ameliyatı bazen lokal anestezi ile yapılmasına rağmen geniz eti alınması genel anesteziyi gerektirir. Bademciklerin alınması uygun kesi ile etrafındaki kapsül ile birlikte çıkarılması şeklinde olur. Geniz eti ameliyatı ise büyümüş dokunun kazınması şeklindedir. Ameliyat süresi genellikle 30-60 dk arasında değişir. Ameliyat sonrası genellikle hastanede yatmak gerekmez. Bazen özellikle kanama riski açısından 1 gece hastanede kalınması gerekebilir.
Bademcik ve Geniz Eti Ne Gibi Sorunlara Yol çarlar ?
Bademcik infeksiyonu hem çocuklarda hem de erişkinlerde olabilmesine rağmen genizeti büyüklüğü daha çok çocukluk çağının problemidir. Sık geçirilen infeksiyonlar, hastanın günlük yaşamını etkiler, sık ilaç kullanımına neden olur ve kalp kapakçıkları, eklem ve böbreklerin de etkilenme riski vardır.
İnfeksiyonları dışında bademcikler ve geniz eti dokusunun büyüklükleri de önemlidir.
Bademciklerin büyük olması; yutma, beslenme ve konuşma sorunları yapabilir. Ayrıca bademcikler üzerinde biriken yiyecek ve doku artıkları ağız kokusu ve hijyen bozukluğuna neden olabilir. Geniz etinin büyük olması burun solunumunu bozarak ağzı açık uyuma ve horlamaya neden olur. Normalde burun, solunan havanın ısısını ve nemini ayarlar, bazı zararlı partikülleri tutar. Bu nedenle sürekli ağız solunumu bazı solunum yolu problemlerine yol açar.
Geniz eti büyüklüğü ayrıca şu problemlere neden olabilir:
Orta kulakta havalanma bozukluğu ve buna bağlı kulak zarında çökme, işitme kaybı ve iletişim bozukluğu. Çene ve yüz kemiklerinde gelişim bozukluğu, buna bağlı özel yüz ifadesi. Geniz akıntısı nedeniyle farenjit, sinüzit ve baş ağrısı, öksürük ve alt solunum yolu problemleri sıklığında artış.
Bademcik ve Geniz Eti Hastalıkları Nasıl Tedavi Edilir?
Bademcik ve geniz etinin akut (kısa süreli) iltihapları ilaçla tedavi edilir. İlaç olarak en sık antibiyotikler, ağrı kesiciler ve eşlik eden diğer şikayetlere yönelik ilaçlar kullanılır.
Bademcik ve geniz etinin basit infeksiyonları ilaçlarla tedavi edilmesine rağmen, bazen ilaç tedavisine cevap vermez, uzun süre devam eder veya sık aralıklarla tekrarlar.
Bu gibi durumlar kronik bademcik iltihaplanması olarak adlandırılır ve cerrahi olarak alınması gerekebilir. Bademcik ve geniz eti ameliyatları KBB`de en çok yapılan ameliyatlardandır.
Ameliyat Hangi Yaşta Yapılmalıdır:
Ameliyat için kesin bir yaş yoktur. Hastaya verdiği zarara göre karar verilir. Kabul edilen görüş bademcik ameliyatı için hastanın 3 yaşını doldurmasıdır. Geniz etinin alınması ise gerekirse 1 yaşında dahi yapılabilir. Yaşın ilerlemesiyle birlikte solunum yolları genişliğinin artması birçok kez hastalığın sıklığını ve ciddiyetini azaltmakla birlikte bazen çocuk büyüsün diye beklemek hastaya zararlı olabilmekte ve tedavi başarısını düşürebilmektedir. Erken yaşlarda ameliyattan mümkün olduğunca kaçınılmasının nedeni ameliyat için gerekli olan genel anestezinin çocuk yaş gurubunda çok daha fazla riskli olmasından dolayıdır. Bademcik hastalıkları çocuk yaş grubu sorunu olarak bilinmekle birlikte erişkin içinde aynı kurallar geçerlidir. Ameliyata engel oluşturacak herhangi bir ciddi sağlık problemi olmayan erişkinlerde de bademcik ameliyatı uygulanmaktadır. Genel olarak ileri yaşlarda bu hastalığın görülme sıklığı azdır ve ilaçlarla tedavisi mümkündür.
Ameliyata karar verilmesine neden olan durumlar göreceli ve kesin kriterler olarak iki guruba ayrılırlar:
Göreceli kriterlerin başında sık tekrar eden bademcik enfeksiyonları gelmektedir.
• Sık infeksiyon geçirilmesi: Son bir yılda 7 defa veya son iki yılda yıl başına 5'şer defa yada daha sık ateşli, antibiyotiksiz iyileşmeyen bademcik iltihaplanması
• Bademcik ve geniz eti iltihaplanmasına bağlı olarak sık orta kulak iltihabı geçirilmesi ve işitme kaybı olması.
• Bademciklerde infeksiyon olmasa da yutmayı zorlaştıracak kadar büyümesi
• Erişkinlerde bademcik üzerinde ağız kokusuna neden olabilecek şekilde birikim olması
• Geniz eti ve bademcik büyümesinin sık sık sinüzit ve alt solunum yolu problemlerine neden olması
• Kalp kapak bozukluğu olan kişiler.
Kesin ameliyatı gerektiren durumlar:
• Kötü huylu tümör şüphesi, bademcik dokusunun tek taraflı büyümesi (lenfoma veya başka habis hastalıkların belirtisi olabileceği için),
• Bademcik etrafında abse olması
• Geniz eti dokusunun nefes almayı bozacak kadar büyümesi, üst solunum yolunun bademcik ve geniz eti büyüklüğüne bağlı olarak tıkanması,
• Yüzün iskelet yapısını ve çene yapısını bozan geniz eti ve bademcik büyümeleri.
Bademcik ve Geniz Eti Ameliyattan Sonra Tekrarlar mı?
Bademcikler ve geniz etinin cerrahi olarak çıkartıldıktan sonra tekrarlaması söz konusu değildir. Ancak halk arasında “dişi” olarak adlandırılan ve ameliyat sonrasında tekrar ürediği ifade edilen bademcik ve geniz etine bağlı problemlerinin devam etmesi hali olabilmektedir. Bu durum daha çok çevre dokudan kesin sınırlarla ayrılmayan adenoid dokusunun ve tonsillerin alt kısmının tam olarak çıkartılamadığı durumda tekrarlayan infeksiyonlarla tekrar büyümesinden kaynaklanmaktadır. Ameliyat kararının doğru verilmediği, altta yatan başka bir bozukluğun varlığında da ameliyat sonrasında şikayetler devam etmekte ve bu yanlış olarak bademcik ve geniz etinin tekrarlaması şeklinde yorumlanmaktadır.
Ameliyatın Riski ve Komplikasyonları Nelerdir:
Her ameliyat gibi bademcik ve geniz eti ameliyatlarının da risk ve komplikasyonları olabilmektedir. Lokal veya genel anestezi her zaman için bazı riskler taşır. Ancak anestezi teknik ve ilaçlarındaki gelişmeler her geçen gün bu riski azaltmaktadır. Bunun dışında en sık görülen komplikasyon kanamadır. Bazen ciddi boyutlara ulaşabilmesine rağmen ciddi kanamaya nadiren rastlanır. Özellikle erişkin hastalarda olmak üzere ağrı hastayı en çok rahatsız eden durumdur.
Ameliyat sonrası sık farenjit oluştuğuna dair yanlış bir inanış vardır. Mevcut farenjitin bademciklerin alınmasıyla bir ilgisi yoktur. Hatta bazen infeksiyonlu tonsiller farenjiti arttırırlar. Bademcik ameliyatından sonra vücudun savunma sistemi ile ilgili bir çok bilimsel çalışma yapılmış ancak bademciği alınmış yada alınmamış insanlarda farenjit görülme sıklığı açısından anlamlı bir farklılık bulunmamıştır.
Ameliyattan Sonra Nelere Dikkat Edilmelidir:
Ameliyattan sonra hasta yatağında başı 30-45° yüksekte olacak şekilde yatmalıdır. Yatak başı yüksekliği ayarlanamıyorsa birkaç yastıkla başı yükseltmek yeterlidir. Ameliyat bölgesindeki ağrıyı ve kanama riskini azaltmak için boynun her iki yanına 15-20 dk da bir 5-10 dk ara vererek buz uygulaması faydalıdır. Ağrı nedeniyle tükürüğün yutulmayıp dışarı çıkartılması veya ağızda biriktirilmeye çalışılması ağrıyı arttıracağından mümkün olduğunca yutkunmaya çalışılmalıdır.
Ameliyattan sonra ilk 6 saat herhangi bir şey yenmez ve içilmez. Anestezi için kullanılan ilaçların etkisi tam olarak geçtikten sonra ağızdan beslenmeye başlanır. Özellikle ilk günlerde kanama riski yüksek olduğu için soğuk ve sıvı gıdalar seçilmelidir. Soğuk süt, çorba, meyve suyu, muhallebi, dondurma gibi besinler tercih edilir. 2.günden itibaren yumuşak yiyeceklere (haşlanmış yumurta, patetes püresi, makarna vb.) ve 3. günden itibaren normal beslenmeye geçilir. Hastanın ağrı nedeniyle bir şey yemek istememesi ağrının devamına neden olur. İyileşme sürecinde mutlaka bol miktarda sıvı alınmalıdır. Ancak 10 gün süre ile çok sıcak, çok sert, çok acılı ve baharatlı yiyecekler ve asitli içecekler tüketilmesi uygun değildir.
Ameliyat sonrası erken veya geç dönemde (1-10.gün) kanama olabilir. Tükürük salgısına bulaşık, sürüntü tarzında hafif kanama ilk günlerde beklenen bir durumdur. Ameliyatın ilk gününde koyu renkli kan kusulması da normaldir ve ameliyat sırasında yutulan kanla ilgilidir. Taze kanama hastanın boğazında ılık bir akıntı hissi ve öksürüğe neden olmasıyla dikkat çeker. Böyle bir durumda öncelikle buzlu su ile gargara ve dışardan ameliyat bölgesine buzla soğuk uygulaması yapılır. Ancak sürekli kırmızı renkli taze (yeni) kan gelmesi hemen doktorunuza başvurmayı gerektirir. Yukarıda anlatılan uygulamaları yaptıktan sonra kanamanın devam etmesi durumunda ameliyatı yapan doktor ile temasa geçin. Nadiren de olsa ikinci bir cerrahi müdahale ile kanamanın durdurulması gerekli olabilir. Ameliyattan sonra hafif ateş olması beklenen bir durumdur. Yeterli sıvı alınması ve ateş düşürücü ilaçlarla genellikle normale döner. Ameliyat bölgesinde beyaz bir örtü şeklindeki iyileşme membranı normal bir durum olup iltihaplanma değildir.
Okunma Sayısı : 4229