Mizaç Gelişim
Bebeklerin çevresindekiler ile ilişkilerini şekillendirmede aktif katılımları ve bireysel özellikleri vardır. Yaşamları içindeki yeni olay ve kişilere olan tepkilerinde belirgin bireysel farklılıklar dikkati çeker. Aileler bebeklerinin kendilerine has özellikleri olduğundan söz ederler. Kimi bebekler daha sakin kimileri ise genel olarak daha zor bebeklerdir. Bu farklılığın nedeni biyolojik mi çevresel mi, bir başka deyişle genlerle mi ilgili yetiştirmeyle mi sorularının yanıtı aranırken bir kavram karşımıza çıkmaktadır: mizaç.
Üç farklı tipte bebek olduğu üzerinde durulur: “kolay”, “zor” ve “yavaş alışan”. İyi huylu ve uyumlu olarak tanımlanan “kolay” bebekler yeni deneyimlerden hoşlanır ve olumlu tepkiler verirken huysuz ve gergin bebekler olarak tanımlanan “zor” bebekler için bu tepkiler hem olumsuz hem de şiddetli olmaktadır. “Yavaş alışan” bebekler ise göreceli olarak hareketsiz ve tepkileri yavaş, yumuşak, ılımlı ve hafif olan bebeklerdir.
Bir başka mizaç tipi ise “utangaç çocuk” mizacıdır. Bu çocuklar ürkek, ketlenmiş ve çekingendirler, yeni kişi ve durumlarla karşılaşmaları halinde korku ve hassasiyetle tepki verirler.
Bazı araştırmacılar mizacın büyük ölçüde doğuştan olduğuna inanmakta ve bebeklik dönemindeki mizaçsal farklılıkların yaşamın ilerleyen yıllarında da benzerlikler gösterdiği üzerinde durmaktadırlar. Huysuz ve zor bebeklerin çoğunun okulda güçlükleri olan ve saldırgan davranış gösteren çocuklar oldukları, utangaç bebeklerin çoğunun ise okul döneminde de utangaç ve çekingen oldukları gösterilmiştir.
Mizaçta kalıtım önemli bir rol oynamakta ancak mizaç gelişimi sürecinde sosyokültürel çevre ve ebeveyn tutumlarının da etkisi olduğuna dikkat çekilmektedir. Araştırmalar belirli bir mizaçla doğmuş olsalar bile çocukların tüm yaşamları boyunca o mizaca sahip olmak zorunda olmadıklarını; çevre, deneyim ve kültürün mizacın belirlenmesinde rol oynadığını ortaya koymaktadır.
Okunma Sayısı : 6197